Hürriyet

>

21 Aralık 2013 Cumartesi

Yeniden Başlangıç Meridyeni- Esra Tanrıbilir

Genç yazar Esra Tanrıbilir'in yayınlanan ilk öykü kitabı, Yeniden Başlangıçlar Meridyeni bu yazımın konusu olacak. Yeniden hayata tutunmak için mekan arayanların öyküleri sanki bir araya getirilmiş. Eski yaşanmışlıkları unutmak ve hayata yeniden başlamak için insanlığın yarattığı aslında olmayan bir başlangıç meridyenine ev sahipliği yapan şehrin seçilmesi tesadüf olmasa gerek.  Öykülerin mekanı Londra olmakla beraber okudukça, aslında kahramanların yazılmamış hikayelerinin memlekette yaşandığını ve her karakterin sırtında bir yük, ruhunda bir ceset ve beyninde bir hayalet olarak bu mekana taşındıklarını anlıyoruz.

...benim yıllardır sırtımdaki ölülerle beraber gezdiğimden habersiz. (Bahçe cüceleri s:15)
Birden nefes alamadığımı hissediyorum, geçmişin hayaletleri yine boğazıma yapışıyor. (Bahçe cüceleri s: 16)
O an tek duyabildiğim, verandaya çarpan yağmura eşlik eden geçmiş ölüler korosunun hiç bitmeyen şarkıları... (Bahçe Cüceleri s:22)
Kitabın en çarpıcı öykülerinden Bahçe Cüceleri'nin Füsun'u, aslında tüm öykülerde yaratılmış kahramanların sesi oluyor, açık açık geçmişiyle süren kavgasını dile getiriyor. O kadar yüklenmiş ki, yeni ve güzel olan hiç bir anıya da yer vermiyor zihni.

Peki, ya benim  zihnimin bahçesindeki cüceler? Evet, onlar da işlerini tam olarak yapıyorlar. Ne kadar acı verirse versin, geçmişe dair hiç bir şeyin yitip gitmesine, ne kadar mutluluk verirse versin yeni olan hiç bir şeyin oraya girmesine müsaade etmiyor. (Bahçe Cüceleri s: 20)

Kahramanımız aslında kaçarak bu yüklerden kurtulamayacağını çok iyi bilmekte;
Neden bir yeri bırakıp gidince bütün sorunların hallolacağı gibi bir fikre kapılır ki sanki? Oysa ne kadar yıpratıcıysa da acılarımız ve anılarımız terk ettiğimiz mekanlarda kalmaz, hayat yolculuğumuzda bize soluksuz eşlik ederler. (Bahçe Cüceleri s:24)

Ve tüm öykü kahramanları adına son noktayı koymakta;
...bu şehrin son liman olduğuna nasıl karar vereceğim? Yeni bir başlangıç için doğru yer mi, nasıl bileceğim? Kaçılan yerler tamam da, peki ya sığınakları neye göre seçmeli insan? Kalacağım yerin terk ettiklerimden daha korunaklı olduğunu nasıl anlayacağım? ( Bahçe Cüceleri s:26)
Kitap, her ne kadar öykü kitabıysa da, ana bir öykü tarafından çerçevelenerek roman havasına sokulmuş, bağımsız öyküler gibi yazılsalar da kahramanların birbirini tanıyor oldukları bilgisi verilerek metinler arası geçiş yapılmış. Bu da okuyucuda kahramana karşı bir önceki öyküden tanıyorum aşinalığı yaratmış. Çerçeve öykü Yeniden Başlangıç Meridyeni sekiz parça halinde kitaba yayılmış, bir romanın ilk cümlesi, olay örgüsü ve son cümlesi gibi kitapta görev almış. Açılışı, konuları ve sonunda da kapanışı yapmış. Son derece zekice yapılmış bir kurgu. Özellikle de, aslında tüm yazarların olgunluk dönemlerinde mutlaka denedikleri, öykü yazımının en zor bakış açısı olan ikinci tekil şahıs ile yazılmış olması bu kitabın sanki bir ilk değil de deneyimli bir yazarın son çıkardığı kitabı hissini vermiş. Ustalıkla kotarılmış öykü ve bakış açısı seçimleri, bunun bir ilk kitap olduğunu unutturmuş.
Kitabın ironi öyküsü Hafıza Yolu, tüm kahramanların bir şekilde geçmişlerini unutmaya çalıştığı kitapta, hafızasını kaybeden bir karakterin hatırlama çabaları çelişkiyi keyifli kılıyor. Gerçi sonradan pişman olmuyor da değil kahramanımız;
...bana sorulsa birçoğunu ait oldukları yerde, belleğimin kilitli zindanlarında sonsuza dek bırakmaya razıyım. Maalesef iyi halden içerden çıkardıklarımla beraber, bütün idam mahkumlarını da serbest bırakıyorum. Bütün bunlar paket halinde geliyor, ya hepsini alacağım ya da boşlukta sallanacağım. Başka çarem yok. (Hafıza Yolu s: 50)
Kitabın tek erkek kahramanı Önder (Kumdan Kale), kadınlara has incelik ve hassaslığı ile diğer karakterlerden pek de ayrışmıyor. Sadece kadın öyküleri diye bakmamak gerektiğini, bu kırılganlığın cinsiyet ayrımı taşımadığını ilan etmek istercesine sayfalar arasında yerini alıyor.

Zaten biz normal bir çift sayılmazdık, sanki rolleri değişmiştik. Sen ayakları yere basan mantıklı bir erkek gibi davranıyordun bense duygusal ve hayalperest bir kadın...( Kumdan Kale s:123)

Önder'in zayıflığını ilerde daha da iyi anlayıp belki de öykünün başında anlamlandırmadığımız köprü olayını çözümlemeye başlıyoruz;
Birlikteliğimiz de, aradan ayların geçmesi de aslında hiçbir şeyi değiştirmemişti: O hala önde gidendi, ben yine takip eden.(Kumdan Kale s:132)


Yazar Esra Tanrıbilir'in sekiz farklı öyküsünden oluşan ilk kitabı Yeniden Başlangıç Meridyeni işte böyle bir okuma serüveni. Tüm öykülere girmeyerek sizlere de bir tadım bal bırakmak istedim. Yeni yıla girerken, yeni başlangıçları hedeflerken tam da böyle bir kitap iyi geliyor insana. Dostlarınıza ve kendinize yeni yıl hediyesi olarak düşünün derim. Hepimizin yeni başlangıçlara ihtiyacı var çünkü.


İyi okumalar !